Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, geçtiğimiz ay gerçekleştirilen “Normal Doğum Eylem Planı Tanıtım Toplantısı”nda yaptığı açıklamalarla dikkat çekmişti. Emine Erdoğan, sezaryen doğum yöntemini eleştirerek, bu yöntemin “fıtrata aykırı” olduğunu belirtmişti. Bu açıklama, tıbbi çevrelerde ve kadın hakları savunucuları arasında büyük tartışmalara yol açmıştı. Sezaryenin doğum sırasında hayat kurtarıcı bir yöntem olduğu vurgulansa da, hükümetin normal doğumu teşvik eden politikaları, bu konudaki tartışmaları daha da alevlendirmiş durumda.
Normal Doğum Eylem Planı Devreye Alındı
Tüm bu tartışmalara rağmen Sağlık Bakanlığı harekete geçerek, Normal Doğum Eylem Planı kapsamında ülke genelinde yeni bir çalışma başlattı. Bu plan doğrultusunda, Türkiye genelinde normal doğumun teşvik edilmesi ve sezaryen oranlarının azaltılması hedefleniyor. Özellikle özel hastanelere yönelik ciddi baskılar söz konusu. Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen resmi yazılar ile özel hastanelerin bu plana uymaları gerektiği belirtiliyor. Ataşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü‘nün geçtiğimiz günlerde dokuz özel hastaneye gönderdiği yazıda, bu sağlık kuruluşlarının Normal Doğum Eylem Planı İletişim Kampanyası’na katılmalarının zorunlu olduğu ifade edildi.
Kampanya Detayları
Normal Doğum Eylem Planı kapsamında, uygulamaya katılan hastanelerin belirli bir raporlama süreci izlemeleri gerekiyor. Buna göre, doğum süreçleriyle ilgili haftalık fotoğraf ve video kayıtları alınarak, kampanyanın bitiş tarihi olan 10 Temmuz 2025’e kadar ilgili birimlere raporlanacak. Bu adımların atılmasının amacı, normal doğumu teşvik etme ve sezaryen kullanımını azaltma hedeflerini desteklemek olarak belirtiliyor.
Kamuoyunda Tepki
Normal doğuma teşvik amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan kamu spotu, özellikle kadın hakları savunucuları ve sağlık profesyonelleri tarafından eleştirildi. Kadınlar, normal doğum ile sezaryen arasındaki tercihin bireysel bir karar olması gerektiğini savunurken, sağlıkçılar ise doğum şeklinin tıbbi gerekliliklere göre belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca Emine Erdoğan’ın “sezaryen fıtrata aykırıdır” açıklaması, özellikle sezaryenle doğum yapmak zorunda kalan kadınlar arasında rahatsızlık yarattı. Bu söylemin, kadınlar üzerinde gereksiz bir baskı oluşturduğuna dikkat çekiliyor.
Sağlık Sektörünün Görüşleri
Sağlık sektörü temsilcileri, sezaryenin bazı durumlarda hayat kurtarıcı bir müdahale olduğunu belirterek, sezaryen doğumun gerekliliği durumunda tercih edilmesinin önemine vurgu yapıyorlar. Ancak, Türkiye’de sezaryen oranlarının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirten bazı uzmanlar, normal doğumun teşvik edilmesinin de önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Burada asıl meselenin, kadınların bilinçli bir şekilde bilgilendirilmesi ve doğum tercihlerini baskı altında hissetmeden yapabilmeleri olduğu ifade ediliyor.
Sonuç ve Kaynak
Sonuç olarak, iktidarın normal doğumu teşvik etme yönündeki ısrarı devam ederken, bu süreç kamuoyunda ve tıbbi çevrelerde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Özellikle kadınların doğum tercihleri üzerindeki baskılar, eleştirilerin odak noktası olmuş durumda. Sağlık Bakanlığı’nın bu politikayı nasıl yöneteceği ve kamuoyundaki tepkileri nasıl azaltacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor. Haberin kaynağı için göz atabilirsiniz.