TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri devam ederken, gündeme gelen bir iddia siyasi ve toplumsal tartışmaları alevlendirdi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 2016 yılında Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin ölümüne neden olan IŞİD’li sanıkların tahliye edildiği iddiasını Meclis’e taşıyarak sert açıklamalarda bulundu.
Murat Emir, 28 Haziran 2016’da gerçekleşen ve 45 kişinin hayatını kaybettiği katliamın faillerinden 5 sanığın Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından tahliye edildiğini iddia ederek, konuyu bir hukuk skandalı olarak nitelendirdi. Emir, şu soruları yöneltti:
“Bu tahliye kararı doğru mudur? Eğer doğruysa, bu kararın arkasındaki talimat nereden gelmiştir? Bu durum El Nusra, El Kaide ve IŞİD gibi örgütlere müsamaha anlamına gelmektedir. Hükümetten ve yargıdan acilen izahat bekliyoruz.”
Saray’dan Açıklama
İddiaların ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) yazılı bir açıklama yaparak, sanıkların tahliye edilmesinin saldırının failleriyle ilgisi olmadığını savundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tahliye edilen sanıklar, saldırının faili değil, örgüt üyeliği ve örgütün finansmanı gibi suçlardan yargılanmıştır. Tutukluluk süreleri göz önüne alınarak tahliyelerine karar verilmiştir.”
Gazeteci Alican Uludağ’dan DMM’ye Yanıt
İddiaları ilk gündeme taşıyan gazeteci Alican Uludağ, DMM’nin açıklamasına sert bir yanıt verdi. Uludağ, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Haberim sonuna kadar doğru. DMM halkı yanıltıyor. Tahliye edilen sanıklar, katliamın doğrudan failleridir ve 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştır. Devletin ajansı tarafından daha önce yayımlanan haberlerle bu durum sabittir.
Uludağ, tahliye edilen 5 sanığın isimlerini ve cezalarını belgeleyerek iddialarını güçlendirdi.
Bu gelişmeler, Türkiye’de adalet sistemi ve yargının bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı, IŞİD ve benzeri örgütlere karşı alınan hukuki tutumun sorgulanmasına neden olurken, muhalefet bu durumu hükümetin terörle mücadeledeki samimiyetine yönelik bir sınav olarak değerlendirdi.