Yönetmen, senarist ve yapımcı Serpil Altın, dizi ve film sektöründe sürdürülebilirlik konusuna yeterince önem verilmediğine dikkat çekiyor. Özellikle setlerde enerji kullanımı ve diğer kaynakların tasarruflu bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtiyor. Altın’a göre, iklim krizi ile mücadele kapsamında prodüksiyonların çevresel etkilerini en aza indirgemek oldukça önemli.
Her yıl yüzlerce dizi ve film prodüksiyonu gerçekleşirken, bu yapımların çekim öncesi, sırası ve sonrasında çevreye bıraktığı etkiler göz ardı edilemez. Özellikle dijital platformların, örneğin Netflix’in yayımladığı raporlar, prodüksiyonların neden olduğu sera gazı emisyonları gibi sorunları gözler önüne seriyor.
Sürdürülebilir Setler İçin Örnekler ve Adımlar
Örnek olarak Netflix’in “Bridgerton” dizisinin üçüncü sezonunda kullanılan enerji tasarruflu güç üniteleri sayesinde yaklaşık 146 milyon ton karbondioksit salımının önüne geçildi. Supacell dizisi ise Londra merkezli bir projede yenilenebilir enerji kullanarak 22 milyon ton karbondioksit eş değeri salımı engelledi.
Bu örnekler, sürdürülebilirlik adına atılan küçük adımların bile büyük çevresel etkilere sahip olabileceğini gösteriyor. Altın da Türkiye’de bu konuda daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Ona göre, prodüksiyon süreçlerinde israftan kaçınmak, kağıt tüketimini azaltmak ve daha planlı hareket etmek karbon ayak izini küçültmek için atılabilecek temel adımlardan.
Çevre Dostu Prodüksiyonlar İçin Somut Adımlar
Altın, sektörde uygulanabilecek somut önerilerden bahsederek, setlerde dijital araçların kullanılması ve kağıt israfından kaçınılmasının önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, toplu taşıma araçları kullanılarak ulaşım kaynaklı karbon salınımlarının azaltılabileceğini belirtiyor.
Yönetmenin önerdiği diğer adımlar arasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, düşük enerji tüketen ışık sistemleri ve paylaşılabilir dekorlar yer alıyor. Altın, bu tür adımların geleceğe yönelik önemli yatırımlar olduğunu ifade ediyor.
Türkiye’de Sürdürülebilir Film Yapımı
Türkiye’de bu konuda yeterli farkındalık bulunmadığını belirten Altın, kendi yönettiği “Bir Zamanlar Gelecek: 2121” filminin bu alandaki ilklerden biri olduğunu söylüyor. Yurt dışındaki örneklerden ilham alarak Türkiye’de de sürdürülebilir film yapımı için adımlar atmaya başladıklarını dile getiriyor.
Altın, Türkiye’de dizi ve film sektöründe sürdürülebilir prodüksiyon süreçlerinin yaygınlaşması için devlet tarafından teşvikler verilmesi gerektiğini öneriyor. Bir kamu yayınında örnek bir dizi ile bu adımların atılabileceğini belirtiyor.
Karbon Emisyonunu Azaltmak İçin Öneriler
Serpil Altın, dizi ve film setlerinin çevre dostu hale getirilmesi için çeşitli önerilerde bulunuyor:
- Kağıt israfının önlenmesi için dijital aplikasyonlar kullanılması,
- Plastik ve karton bardak kullanımını azaltarak, yeniden doldurulabilir su mataraları tercih edilmesi,
- Setlerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması,
- Dekor ve kostümlerin tekrar kullanılması ve paylaşılması.
Bu tür önlemler, prodüksiyonlarda karbon ayak izini azaltmak için uygulanabilecek kolay ve etkili adımlardan sadece birkaçı.
Sektörde Geleceğe Yatırım
Altın, çevresel farkındalığın yayılması gerektiğine inanıyor ve bu konuda yapılan küçük değişikliklerin domino etkisi yaratarak büyük sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor. Bu yüzden dizi ve film prodüksiyonlarında sürdürülebilirlik odaklı adımların atılmasının, hem sektör hem de gelecek nesiller için önemli bir yatırım olduğunu vurguluyor.
Sürdürülebilir yapımların geleceğin endüstrisi olabilmesi için daha planlı, organize ve çevre dostu prodüksiyon süreçlerinin benimsenmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu alanda adım atabilmesi içinse daha fazla farkındalık ve teşvik şart.
Bu makale Anadolu Ajansı kaynaklıdır.